19.10.17

Olvido

Olviodo gelene kadar seninle konuşalım biraz olmaz mı? Geç şöyle otur. Etraf biraz dağınık kusura bakma. Ayten yengen gelene kadar böyle. Çok canım sıkkın. Hep böyleyim genelde ama olsun. Bugün biraz daha küçük şehir, biraz daha boğucu hava.
Bu şehirde kışlar hep böyle oluyor. Yalnız bana böyle oluyor belki bilmiyorum. Soba dumanından arda kalan o garip is kokusu, temizlenmiş havanın ardında bıraktığı  ciğer yakan kar kokusu. Bu küçük Anadolu şehirleri böyledir işte. boş vakit boldur. Havayla, suyla didinir durursun. Kokuya sararsın, kumara sararsın, karıya sararsın. Sarar oğlu sararsın . Bir türlü kendine gelemezsin. Can sıkıntından içki içersin. Kumara düşersin kesmez. Hatırı sayılır bir adamsındır ama can sıkıntısı peşini bırakmaz. Üç kuruşluk adamların diline düşersin. Yetmez.
Kırkından sonra cigara sarar içersin. Hay avradını sikeyim, her şey boş ulan boş, dersin. Sanki tüm bu cümleleri bir Sokrates bir de ben söylemişim.  Eminim buna benzer bir şey söylemiştir en büyük düşünürler, her şey boş, demişlerdir. O garibanlarında karılarıyla sıkıntıları varmış. Her ne olursa olsun, benim Ayten kadar şirret karıları olmamıştır. Belki hiçbiri benim yaşadıklarımı yaşamamıştır. Ve belki hepsi böyle düşünmüştür.

 Ben Ayteni sevmem sanırdım. Bir basit alışkanlıktan ibaret sanırdım. Değilmiş. Yani bir boku yerken iki kere düşünmek gerekiyor diyorum. Bir işi başından düşünenler akıl sağlığını koruyor, benim gibiler ise ahlar vahlarla, bir odada ölümü bekliyor. Ayten gideli üç kış geçti. Kocaman üç kış. Sobayı yakmadan üç kış geçti. Camlara, masalara, koltuklara Aytenin  eli değmeden üç yıl geçti. O cırtlak sesi duvarlardan sekip kulağıma girmeyeli üç yıl oldu.  Kahvaltı yapmayalı, mutlu olmayalı, mutsuz olmayalı üç yıl oldu. Üç yıldır hiçbir şey oldum. 

O olsa bu cigaraya da düşmezdim diyorum. Belki zamanla alkolü de bırakırdım. Kıraathane alışkanlığına bir son verirdim. Ah o beni anlayasaydı...  Olvidoyu bile terk ederdim o isteseydi. ''Olvido! Nerede bu Piç! Neyse...''  Ayten gitmeseydi  her şey başka olurdu diyorum. Devlet bizi burada unuttu madem, bizde İstanbul'a giderdik. Cıvıl cıvıl İstanbul'a. Ayten kimseye gitmezdi. Beraber giderdik. Belki bir çocuğumuz olurdu. Ayten ile benim çocuğum...

 Bir takım yanlış hareketler olmuş olabilir. Ama gururum el verse affedebilirdim. Gerçi o af diledi mi  pek hatırlamıyorum ama. Evet ben bunu hak ettim. Ama bedel ödemenin bir mükafatı olmaz mıydı, bir yanıtı yok mu filozofların buna? Çok hata yaptım ve hatalarımın karşılığında çok acı çektim, şimdi Ayteni bana geri veremezler mi? Çok boğuldum. Çıkamıyorum bundan. Ah bir rahatlasam.

Ağlasam mı? Ağlamakta ayıp diyorlar. Etrafta kimse yok ama yine ağlayamıyorum. Ama ağlamak ayıp. İçki iç, kumar oyna, her şeyi batır, yedi büyük günahta, yedi de yedi yap. Ayteni kaybet ama ağlama. Ağlamak ayıp büyük düşünür Hüsnü. Ağlarsan sikerim dalağını. 

Kış geceleri sızamıyor insan. Cin çarpmışa dönüyorsun. Bu meret nedense soğuk havalarda pek etki etmiyor, uyuşuk vücuduma. Sabaha kadar tavana bakıyorum. Aman bulaşma bunlara insanın beyinin suyunu emiyor.
 Boş vakit insana ölümü getiriyor. Düşünüyorum. Küçük şehirlerde intihar oranı daha mı yüksek? Düşünüyorum. Oran olarak bakılınca, küçük şehirlerde kumarbaz sayısı büyük şehirlere göre  daha fazla. Düşünüyorum. Oran olarak bakıldığında, küçük şehirlerde ayyaş ve serkeş daha fazla.  Düşünüyorum. Küçük şehirlerde Aytenler, Hüsnüleri daha çok terk ediyor. Hep düşünüyorum.
Şu duvarda asılı olan elbise nasıl? Siyah aldım özellikle. Onun en sevdiği renk, üzerinde beyaz güller var, tam on iki tane. Onun seğiren boynu, görünsün diye yakasını böyle açık aldım. Olvidoyla beğendik. İkimiz beğendik bunu. Ayten dönünce vereceğiz diye. Bir yıkasak iyi olur bunu. Üzerine ne kokular sindi.

İşte size bahsettiğim aziz dostum Olvido. Biraz gecikti bugün. Kendileri kenevir kokusunu seven bir cinni olsa gerek.


-Bir gün, bir gündü. Sobalar kurulmuştu. Bir gül , bir güldü. Kar yağıyordu. Faturalar kabarıktı. Cem karaca hayattaydı.  Hüsnü kudurmuş bir köpekti. Ayten bir çiçekti. Ayten uzak köylerin ahırlarına yuva yapmış kırlangıçlar gibiydi.

-Ah olvido! 

-Ayten markete gitmişti. Marketçi bir piçti. Aytenin kıvırcık saçlarının arasında kendinden geçmişti. Elini gül desenli eteğinden içeri sokmuştu. Ayten irkilmişti.

-Olvido!

-Sen düşüksün. Sen eziksin , sen yenildin.

-Sen yoksun Olvido. Ben varım en azından.

-Aslında sen de yoksun Hüsnü. Yalnız ikimizde şuan birisinin zihnindeyiz.

-Belki o zihinde başka bir kitabın kahramanıdır, ve kitapta bizi okuduğu yazıyordur.

-Karısını marketçiyle basan Hüsnü. Küçük şehir belediyesi resmi orospusu. Hüsnünün  Ayteni.

-Ben sana ne yaptım Olvido.

-Sen bana hiçbir şey yapamazsın hüsnü. Sen hiç kimseye hiçbir şey yapamazsın hüsnü. Hani gidiyorduk İstanbula. İstanbula ayteni nisyan etmeye gidiyorduk hani!?. Edemezsin hüsnü , bir hiç olarak bu evde gebereceksin. Cesedin moraracak. Aylar sonra kokuna gelecekler. Batık orospu çocuğu. Yatık orospu çocuğu.

-Niye böyle oldu Olvido niye?


-Ayteni, ucuz kerhane orospularıyla aldattın Hüsnü. İşten çıktın Hüsnü. İçki içtin hüsnü. Cigara içtin Hüsnü. Karıyla kardeş oldun Hüsnü. Eve ekmek getirmedin hüsnü. Eve bazen kendini de getirmedin. Ben burada ayteni izledim hep. Onun yalnızlığında büyüttüğü şeytanları. Telefonda sen gelene kadar konuştuğu adamları. Yenildin Hüsnü, Kaybettin! Zamanında elinin altında olan ve dokunmadığın o b-bacakların artık hayalini kurabilirsin ancak!

-Fazla haklısın Olvido.  Bu seni çok yavşak bir orospu çocuğu yapıyor.

-Ayten güzel karıydı hüsnü. Ucuz orospulardan bel soğukluğu kapmana sebep olacak kadar çirkin değildi en azından.

-Kalçaları güzeldi Olvido.

-Yüzü biraz çirkindi.

-Yani teni de güzeldi. Garip bir karıydı çözemedim.

-Memeleri büyüktü.

-Çenesi yamuktu be Olvido.

-Ama memeleri büyüktü hüsnü.

-Çok konuşuyordu be Olvido.

-Ama memeleri büyüktü.

-Beni terk etti Olvido.

-Boş ver hüsnü oruspuydu zaten.
..
-Olvido?


Gitmiş. Gelir yine. Sana de ayıp oldu. Ölümden zor olanı bu  işte. Birinin hayatta olması, onu özlemeniz. Ama onun asla bir daha sizinle olmayacağını bilmeniz.

İstanbul'a gidince ilk işim bu orospu çocuğu Olvidodan ve kendimden kurtulmak olacak. Neyse seni uğurlasam iyi olacak, hakkımda beni utandıracak kadar çok şey öğrendin. Umarım Olvido gibi yalnızlıktan uydurduğum bir hayalden ibaretsindir.

1 yorum:

Meryem dedi ki...

Sevdim❤