Ayla da hakkımı vermiyor. Ne kadar mücadele ettim, tebrik bile etmiyor. Cuma çıkışı kapıldık birde, bayiinin önü kalabalıktı tutamadım kendimi. Bire on veren bir kupon, yine kızımızın süt parası kaldı sadece cebimde. Oysa dün gece sabaha dek yalvardım; dualar ettim, ne büyük yeminler ettim, hatırladıkça canım acıyor. Ben ne lanet bir adamım diyorum aynalara. Aynalar kırık. Aynalar bana gözlerin kırışmış ve saçların açılmış diyor. Başım öne eğik geziyorum sokaklarda. Süt ne kadar? Yine mi zam geldi? Allah bin belasını versin. Torku’dan alamam artık, Bim’e gidiyorum. Sıra var. Kaçıyorum insanlardan. Yağmur başladı. Artık sevmiyorum yağmurları. Bir kutu süt almam lazım.
Bencil insanlar gibi, her yaptığım şeyi başa kakmam.
Ama ben onun için sigarayı bıraktım. Diş etlerim kaşınıyor, başım uyuşuk,
ağzımda başka bir insanın tükürüğü var sanki. Bunu bile anlamıyor. Öpme beni. Neden?
Ağzın kötü kokuyor. Ne kokuyor? Bok. Bok mu? Bok daha iyi. Sigara içiyorsun,
kısa sürüyor, kalkmıyor bile. Ondan değil stresliyim. Bak ben kendime
bakıyorum, sen de kendine bak biraz. Her
gün kalçalarımı sıkılaştırıyorum. Görüyorum Ayla, internetten bakıyorum. Herkes
bakıyor. Kahvehaneye gidiyorum. Ulan yavşak, bir insanın yüz çay borcu olur mu?
Olmaz diyorum. İnsanım ama adam değilim. Beceremedim. Hakkı amca nerede? Bir
şeyler söyler, içim açılır. Hakkı amca yok. Biraz sonra geliyor. Siz yakında
boşanırsınız. Tavana bakarak yatma kendini asmak istersin. Jiletle tıraş olma
bileklerini kesebilirsin. Sahile gitme denize düşersin. Öp karını diyor, ver
hakkını, kaybedersin yoksa. Biz müslüman adamlarız. Söyle öyle şeyler yapmasın.
Susuyorum. Bir kutu süt almam lazım. Hakkı amca şey… ne lan ne? Yok bir şey.
Gücüm yetmiyor. Açamıyorum kapısını kahvehanenin
çıkamıyorum dışarıya. Ulan Müslüm az ekmek ye. Bulsam yerim. Ulan götsüz ne
ballı adamsın sen! Bilmiyorum niye ballı
bir adamım ben. Karım beni terk etmek üzere diye mi? Kızım evde aç beni
bekliyor diye mi? Babam her gün arıyor, sana o karıyla evlenme dedim, sana oku
dedim, oku adam ol, oku eşek olma! Açıp bakıyorum kitaplara: Hiçbirinde nasıl
eşek olunmaz diye bir şey yazmıyor. Kendimi öldürmemem lazım. Ama eşekler de
kendini öldürmüyor. Eşeklik ve köpeklik arasında bocalıyorum. Kızım bana köpek
baba diyor. Ona köpek baba demenin yanlış olduğunu anlatamıyorum. Annem ağlıyor
nereden duyuyor bu çocuk bu lafları. O kaltak Şaziye’nin işi bunlar. Şaziye kaynanam,
gözlerinden ölüm tütüyor. Ayla ile kaçtığımız geceden beri bana düşman. Bu sana
bakamaz dedi karıma. Baktım, baktım, bakmalara doyamadım. Sevgi karın doyurmadı
ama sevgiye aç kalmadık diyorum. Hassiktir köpekoğlusu evi bok götürüyor. Allah’ım
diyorum, cevap gelmiyor. Öyle deme oğlum Müslüm diyor Hakkı amca, Allah seni
duyuyor. Gözlerimi yumuyorum, Allah’ım ne olur bir cevap versen, sadece bana
özel bir cevap, diren Müslüm desen direnirim, saçlarım da döküldü Allah’ım geri
çıkarsan olmaz mı? Dünya tarihinde bir ilk olsun bu, haberlere çıkayım. Kel
adamın yıllar sonra saçları yeniden çıktı desinler. Ayla beni artık hiç beğenmiyor. Allah’ım
madem beni duyuyorsun kaynanam Şaziye yarın ölse olmaz mı, istirham ediyorum. Hem
onun da iyiliği için Allah’ım başka amacım yok, kadın yaşadığı her gün dünya
şirk koşma şampiyonu oluyor.
Yağmur durmuş. Dost marka süt yirmi beş kuruş
zamlanmış. Bim’den çıkıyorum. Maçlar başladı Müslüm. Dur bakalım Müslüm, şu kafenin
önünde dur. Wifiye bağlanılıyor, bağlandı... Biz oynarsak Barselona Osasuna ile
berabere kalıyor. Allah’ım affet, duyuyorsun değil mi? Bana özel bir cevap ver,
yemin ederim kimseye söylemem. Söylesem bile deli derler. On liraya birkaç saat
boyunca yüz liram olacağını düşündüm. Olmadı. Allah’ım kır şu bacağını götlek Messi’nin
bu sene gol atamadığı ilk maçı. Ronaldo’nun kramponunu taşısın yavşak. Bir kutu
süt almam lazım. Olanları instagramdan Ronaldo’ya yazıyorum: Sevgili Ronaldo. Bugün
çok kötü şeyler oldu. Çıkarcı bir insan olduğumu düşünmemen için, önce ananı
sorarak başlayayım dedim. Ellerinden öperim, Allah sıhhat versin kardeşim. Çocuklar
nasıl, gözlerinden öp benim için. Geçen gün gördüm fotoğraflarınızı kaç tane
türettin be oğlum. Ben birine zor bakıyorum. Doğrusu bakamıyorum. Ah Ronaldo, o
şerefsiz Messi’nin yaptıklarını bir bilsen. Nereden başlasam bilemiyorum. Dünya
kupası finalinde kırmızı kart gören Zidan gibi gerginim. Sanki anama bacıma
sövdüler. Sabah on üç liram vardı. Bu yavşak Messi maçı kazandırır dedim. Bir
gol bile atamadı putperest. İlk maçtan yattık. On üç liram vardı. On lirası
gitti. Üç liraya süt alamıyorum. Bu mesajı görürsen dön bana. Bir 10 euro
ateşlesen beni iki gün idare eder. Adam Türkçe bilmiyor ki. Kolayı var.
Kopyala, Portekizce çevir, yapıştır. Ne zaman döner acaba? Belki hiç dönmez. Umut
harbiden fakirin ekmeği.
Tavana bakma dedi Hakkı amca bakmıyorum. Jiletle tıraş
olma, bileklerini kesersin, bir aydır tıraş olmuyorum. Sahile gidemem, denize
düşerim. Sokaklar güzel. Sessiz. Saat kaç oldu acaba? Bacaklarım yoruldu.
Yağmur yeniden başladı. Eskiden severdim yağmurları. Artık sevmiyorum. Keşke bir
lira isteseydim Hakkı amcadan, sütü alır eve giderdim. Telefon çalıyor, Ayla. Eskiden
olsa şevk ile açardım. Bir mesaj: Sen aşağılık bir adamsın. Olur mu gülüm aşağılık
kelimesine hakaretten tutuklanacaksın. Hakkı amca görmüş geçirmiş bir adam, eş
zamanlı olarak iki kere evlenmiş, iki kadın birbirini hiç bilmemiş. Ben Ayla’ya
hükmedemediğim için Hakkı amcaya derin
bir saygı duyuyorum. Binalara bakıyorum. Pek yüksek. Hakkı amca bana
çatılara çıkma demedi ki. Görmüş geçirmiş bir adam, kötü bir şey olsa, çatılara
çıkma derdi. Hangi binanın kapısı açık. Spotcu İlhan, Selamun Aleyküm. Mükremin
abi ile işim var yukarda, yoksa çatıya çıkıp kendimi atacak değilim. Banane lan
yavşak Müslüm, seni görünce ocağın parasını getirdin sandım. Ay sonu. Hayır ömrün
sonu. Merdivenleri çıkıyorum. Korkuluklardan korkuyorum. Her şeyin hakkını
veriyorum, Ayla hariç. İşte yedinci kat. Mükremin abi üç kat aşağıda kaldı. Tahta
kapı ardına kadar açılıyor. Kuşlar kanatlanıyor, varlığım onları da rahatsız
ediyor. Allah’ım duyuyorsun değil mi? Ronaldo’da cevap vermedi. Bu topçuların
alayı göt. İyice kenara geliyorum spotçu İlhan karakteri gibi küçücük
görünüyor. Hakkı amca yüksekten atlamak öldürür demedi. Bu bir intihar değil
Allah’ım çünkü aşağı düşünce öleceğimi bilmiyorum. Bir kutu süt lazım. Düşüyorum.
3 yorum:
Sanki hızlı hızlı yürürken nefes nefese konuşuyormuşum gibi hissettirdi bu öykü. Geçim sıkıntısı, paranoya, kafamızdaki senaryolar, günlük yaşamın konuşulmayan karmaşa ve stresi, yerdeki toz tanesine dahi kafayı takacak kadar tahammülsüzlük -aslında mecbur bırakıldığımız- ve tüm zamanların kaygısını sonuna kadar aldım öykünüzden. Kaleminize sağlık, umarım hep yazarsınız.
Teşekkür ederim Zeynep hanım. :)
Çok çok çok başarılı!
Yorum Gönder